Afrika'daki Mültecilerin Problemlerinin Özgül İlkelerini Belirten Sözleşme

Afrika Birliği Örgütü (2002'den beri Afrika Birliği) Afrika'daki Mülteci Problemlerinin Özgül İlkelerini Belirten Sözleşme, aynı zamanda ABÖ Mülteci Sözleşmesi veya 1969 Mülteci sözleşmesi olarak da bilinir, Afrika'daki mültecilerin korunması hakkındaki bölgesel, yasal bir antlaşmadır. 15 maddeden oluşur ve 10 Eylül 1969 tarihinde Addis Ababa'da imzalanmış 20 Haziran 1974 yılında yürürlüğe girmiştir. 1951 Sözleşmesi ve 1969 Protokolü üzerine inşa edilmiş olup 1984 Cartagena Bilirisini ve 2009 Kampala Sözleşmesini etkilemiştir. 1969 Sözleşmesi dekolonizasyon, Güney Afrika'daki ırk ayrımı, politik ve askeri ayaklanmalar ile aynı dönemde ortaya çıkmıştır.

Ortaya çıktığı zaman 41 ülke tarafından imzalanan antlaşmaya şu an 54 Afrika Birliği ülkesinin 45 tanesi taraftır. Hukuki bağlayıcılığı olan mülteciler üzerine yapılmış tek bölgesel antlaşma olmasıyla dünyada tektir ve 1951 Sözleşmesinin bölgesel tamamlayıcısı konumundadır.

Hukuki Yenilikler

1969 Mülteci Sözleşmesi 1951 Sözleşmesine kıyasla bazı ciddi gelişmeler göstermiştir.

  • Mültecilere yönelik yapılan ayrımlar milliyet, herhangi bir sosyal gruba olan üyelik veya politik fikir gibi 1951 Mülteci Sözleşmesinin kapsamadığı konularda da genişletilmiştir
  • "Politik suçlar dışında mülteci olarak kabul gördüğü ülkede ciddi bir suç işleyen" veya "ABÖ amaç ve prensiplerine aykırı hareket eden" şahıslar bu sözleşmenin dışında bırakılmıştır. Ayrıca mülteci ve sığınmacıların ABÖ üyesi ülkelerden herhangi birine karışı yıkıcı faaliyetlerde bulunmasını yasaklamaktadır. Aynı zamanda üye ülkeler arasında işbirliğini, sorumluluk ve yük paylaşımını ve barışı telkin etmektedir.
  • Sözleşme sığınmacılığın politik tarafını kaldırıp barışçıl ve insancıl bir kalıba sokmuştur ve üye ülkeler arasında düşmanca görülmemesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca üye ülkeleri mültecilere sığınma vermesi konusunda teşvik etmiştir. Burada halen herhangi bir şahısa sığınma hakkı vermeyen 1951 Sözleşmesinin önüne geçmektedir. (1951 Sözleşmesine göre sığınma hakkını yalnızca devletler verebilmektedir.)
  • 1951 Sözleşmesini ulusal güvenliğin tehdit altında olduğu durumlarda mültecilerin geri gönderilmesine izin vermektedir bunun aksine 1969 Mülteci Sözleşmesi mültecilerin geri gönderilmesini "kesin" olarak yasaklamıştır fakat sığınmacılar ciddi bir suç işlemesi durumunda mülteci statüsünü kayıp etmektedir dolayısı ile geri gönderilebilir veya sınır dışı edilebilirler.
  • Gönüllü geri dönüş kavramından ilk defa bahsedilmiştir.

Mülteci kavramının tanımındaki genişleme

1969 Mülteci Sözleşmesi 1951 yılında yapılan tanımı genişletmiştir:

  • İkinci paragraf "mülteci" kavramına "dış saldırganlık, işgali, yabancı hakimiyeti veya kamu düzenini ciddi olarak bozan hadiseler" kaçış nedeni olarak eklemiştir. Burada bahsedilenler rastgele olayları da kapsamakta olup tehdit yabancı veya sığınmacının kendi ülkesi veya bu ülkelerin görevlileri olmak zorunda değildir. Kuraklık veya kıtlık gibi doğal afetlerde geçerli birer sığınma sebebi sayılmaktadır.
  • 1951 Mülteci Sözleşmesi mültecinin kaçtığı coğrafi bölge için "kişinin vatandaşı olduğu ülke" tanımını kullanırken 1969 Mülteci Sözleşmesi "kişinin sürekli ikamet ettiği yer" tanımını kullanmıştır.

Kaynakça